Kıkırdak

Kıkırdak Tedavisinde Etkili ve Güvenilir Çözümlerimiz ile Hizmetinizdeyiz!

Kıkırdak dokusu, eklemlerimizin sağlıklı şekilde hareket etmesini sağlayan, sürtünmeyi azaltan ve darbeleri emen, damarı ve siniri olmayan özel bir yapıdır. Ne yazık ki kıkırdak dokusu, kan dolaşımının zayıf olması nedeniyle kendini onarma kapasitesi sınırlı bir dokudur. Bu nedenle, kıkırdak hasarları zamanında tedavi edilmediğinde, ilerleyerek eklem yüzeylerinde kalıcı bozulmalara ve kireçlenmeye yol açabilir. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tunay ERDEN, kıkırdak sağlığı alanında gerek erken tanı, gerekse ileri tedavi yöntemleriyle hizmet sunmaktadır.

Aşağıda yer alan hastalıklar hakkında bilgi alabilir ve sizin için en uygun tedavi seçeneği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kıkırdak Hasarları ve Dejeneratif Bozukluklar

Kıkırdak dokusu, travma, aşırı yüklenme, yaşlanma veya eklem yapısındaki bozukluklara bağlı olarak zedelenebilir. Bu hasarlar zamanla ilerler ve eklem yüzeylerinin bütünlüğünü bozarak şiddetli ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Hasar düzeyi arttıkça, basit günlük hareketler bile zor hale gelebilir. Bu tür durumlarda erken tanı oldukça önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında enjeksiyon uygulamaları (PRP, kök hücre, eksozom vb), fizik tedavi, yük azaltıcı önlemler ve artroskopik cerrahi girişimler bulunur.

Kıkırdak Onarımı ve Yenileyici Girişimler

Hasar görmüş kıkırdak dokusunun yeniden yapılandırılması için uygulanan çeşitli cerrahi ve biyolojik tedavi yöntemleri mevcuttur. Bunlar arasında mikrokırık yöntemi, mozaikplasti, kadavradan kıkırdak nakli (allogreft) ve hücresel tedaviler yer alır. Bu uygulamalar, özellikle genç ve aktif bireylerde doğal eklem yapısını koruma açısından oldukça değerlidir. Tedavi seçimi, hastanın yaşı, kıkırdak hasarının yeri ve derinliği gibi faktörlere göre kişiye özel olarak planlanır.

Gelişmiş Kıkırdak Yıpranması: Eklem Kireçlenmesi

Kıkırdak dokusunun ilerleyici şekilde incelmesi ve aşınması, Eklem Kireçlenmesi (Osteoartrit) olarak adlandırılır. Bu durum çoğunlukla diz, kalça, omuz ve el eklemlerini etkiler. Yürüme sırasında ağrı, sabah sertliği ve hareket kısıtlılığı en sık görülen belirtileridir. Erken dönemlerde fizik tedavi, ilaçlar ve enjeksiyon tedavileri uygulanabilirken, ileri evre hastalarda eklem protezi cerrahisi değerlendirilebilir.